Türk televizyonlarına bir uyarlama diziyle daha devam ediyoruz: Sadakatsiz. Cansu Dere ve Caner Cindoruk var başrollerimizde. Dizinin orjinali Doctor Foster. Kore versiyonu da The World of the Married.
Cansu Dere'yi görünce gözler bir Eyşan arıyor. Her hikayenin bir Eyşan'ı vardır :p Bu hikayenin Eyşan'ı Caner Cindoruk. Tek eşliliğe sığamamış kendisi. Asya, yani Cansu Dere de, bir yemek masasında "kızınız kocamdan hamile" diyerek bombayı patlatıyor. Tanıtımdan bunları görüyoruz başlangıçta. Ama dizi aldatıldığından şüphelenmesiyle başlıyor ve olaylar ilerliyor.
Dizide "Eşim beni kızınızla aldatıyor" tarzında replikleri aşırı ahlaksız bulanlar olmuş. Vay efendim nasıl denirmiş böyle şeyler :p İnsanların eşlerini aldatması ahlaksızlık değilken, arkadaşlarının onun arkasını aylarca hatta yıllarca toplaması ahlaksızlık değilken bir kadının bunu dile getirmesi tabiki yine ahlaksızlık olmuş. Nurtopu gibi ahlaksızlıklar doğmuş diyelim yine Türk televizyonlarına :p
Sadakatsiz Tanıtımı
Doctor Foster da beşer bölümlük iki sezondan oluşan bir İngiliz yapımı. The World of Married de klasik bir Kore dizisi uzunluğunda, 16 bölüm. Bakalım diziyi iki buçuk saate uzatabilmek için ne kadar bakışma, iç ses ekleyecekler?
Kore versiyonuna bakalım bir de. Kore kablolu televizyonlarından rekor kırmış. Zaten 2020 yapımı bir dizi, Mayıs'ta finali yayınlanmış. Doctor Foster'dan bire bir uyarlanmadığını söylemiş senaristler, kıyasını yapamıyorum. Kore kültürünü, aile yapı farklılıklarını vs düşünürsek zaten tamamen aynı yapamazlar bence. Türk versiyonu da Kore versiyonuna daha yakın olur bence. Tabi eğer farklılıklar varsa...
Esas kadın karakterimiz, Ji Sun Woo (Kim Hee Ae), mükemmel görünen bir hayata sahiptir. Başarılı bir hekim, Lee Tae-Oh (Park Hae-Joon) ile evli ve bir oğulları vardır. Ama tabiki de göründüğü gibi mükemmel değildir. Kocasının onun aldattığından şüphelenmesiyle başlayan kuşkuları bütün arkadaşlarının da aldatıldığını bilmesiyle devam eder. Sırtındaki bıçakların sayısını sayamayacak hale gelmiştir.
Lee Tae Oh karısını çok seviyordur. Ama aldatmıştır. Baya iyi bir sevgi :p Kadının da adama duyduğu sevgi, duygu karmaşası yaşadıklarını daha da zorlaştırır haliyle. Aldatılan kadının sadece öfkesi değil bütün duygularını gösteriyor. Bir de tüm bu savaşın ortasında kalan oğulları var. Bütün bu savaşın çilesini ona çektiriyorlar.
Metres kızımız da sevgilisinin onunla evlenince muradına ermeyeceği acı gerçekleriyle yüzleşiyor. O çok sevdiği adamın onda aslında sevdiği şeylerin evliliğe yetmeyeceğini görüyor. Bir de "once a cheater always a cheater". Seninle karısını aldatan adamın, seninle evlenince aldatmayacağının garantisini kim verebilirdi ki?
Yorumlar
Yorum Gönder