Dix pour cent (%10) Fransızca dizi izleyeyim biraz da diye izlemeye başladığım ve izlemesi aşırı eğlenceli dizi. Şimdi de Türk versiyonu çekiliyor. Genel olarak ünlülerin hayatlarındaki sorunları, kaosları menajerlerin nasıl yönettiğini ve menajerlerin sorunlarını ele alıyor Türk adından da anlaşılabileceği gibi.
Mathias'ın kimsenin bilmediği kızı Camille'in ajansa gelmesi ve ajansın sahibi Samuel'in bir tatile çıkmasıyla başlıyor dizi. Mathias Camille'in evine geri dönmesini isterken Camille kendine şirkette iş bulur ve Samuel de tatilinden dönemez, vefat eder. Ajansın durumu karışır.
Diğer menajerlerden biri de Andrea. Kendisi biseksüel, femme fatale bir ablamazı. Dizide onun "cazibesiyle" işleyen bolca sahne var. Sağlam bir karakter. Sevgililerinden biri olan Colette de yarı Türkmüş, Işıl Kasapoğlu'nun kızı. Bu gereksiz bilgiyi de vermiş olayım. (bkz. Ophelia Kolb)
Bir de Gabriel ve Arlette var esas menajerlerimizden. Arlette eski nesil bir menajerken Gabriel çok karışık, tanımlayacak bir şey bulamıyorum. Ama depresyona meyilli diyebilirim :p
Yardımcılarına gelirsek Noemie, Mathias'ın yardımcı ve ona yanık; Herve, Gabriel'in yardımcısı; Camille de Andrea'nın yardımcısı olarak başlıyor. Bir de Sofia var, her şeye atarlanan kızımız. O da ajansın sekreteri diyebiliriz. Aynı zamanda oyuncu/ünlü olmak istiyor.
Karakterlerden kırptıkları özellikleri kurguda nelerle tamamlayacaklarını merak ediyorum. Bölüm senaryoları genel hatlarıyla aynı gidiyor. Yaşından dolayı James Bond'a seçilemeyen oyuncu, kariyerleri boyunca gizlice yarışan iki yaşlı oyuncu vs.
Ama orijinalinde Mathias'ın kızı değil oğlu var. Barış karakteri aslına Kıraç'ın oğlu gibi bir şey. Ama tabiki Türk sinemasının en büyük eksiği aşk olduğu için, genç aşık çift hiç olmadığı için öyle yapılmamış. Sofia da siyah olduğu için geçen olaylar vardı, bu tarz şeylere de değinilmesi güzeldi orijinalinde. Yine de saf aşk temalı dizilerdense farklı kurgularda ilerleyen bir dizi. Umarım Türk versiyonu da başarılı olur.
Yorumlar
Yorum Gönder