Ana içeriğe atla

Sevgili günlük

Düşünmekten gözüme uykunun giremediği gecelerin birinde kendimi blogger ilan ettim ve işte buradayım. Karşımda biri varken bazen laf lafı açmasa da geceleri bir başımayken kendi kendime konuşmaktan uyuyamıyorum. Konuşmanın haricinde kalkıp yazdığım anlar da olmuyor değil. Ben de yazdıklarımı paylaşmak istedim. Belki gören olmaz yine kendi kendime konuşurum/ yazarım ama en azından içimde kalmaz. Çünkü yazmak, kendi kendine konuşmaktan daha rahatlatıcı.

O zaman günlüğüme hoş geldiniz diyorum. Biraz da kendimden bahsedeyim efenim. Ben Rubi. 18 yaşındayım ve lise mezunuyum. Devletin gözünde de işsizim. (İşsiz olduğum gerçeği yaptıkları bir anket sayesinde kafama dank etmişti. Biraz içerlemedim değil.) Hayallerimin başını tıp fakültesi kazanmak-okumak çekiyor. Okumanın dışında hayata geçiremediğim girişim projelerim de gözüme uyku girmemesinin sebeplerinden. Aklıma gelen ama yapamadığım uzun bir listem var. Düzenli erteleyici olabilirim ben de.

Peki ben nasıl biriyim? Ondan da bahsedeyim hemen. Olgunluk kabuğuna erken yaşta çekilmiş ama zorlu hayat şartlarına adapte olabilmek için bu olgunluğu boş konuşma ve gereksiz esprileriyle kapatmaya çalışan bir ergenim. Düşüncelerimi toparlayamamaktan mütevellit gereksiz uzun ve genellikle bitiremediğim cümlelerimle tanınırım. Heyecanla bir şey anlatacağım zaman her şeyi "şey" diye tanımlarım ve beni uzun süredir tanıyan arkadaşlarımdan başka kimse anlam veremez genellikle.

Bir de sınav senesinin getirdiklerinden dolayı kilo alan, ara ara cilt problemleriyle boğuşan, ailesinin çalışmaktan zannettiği ama aslında geceleri uzun uzun youtube'a dadanmaktan olan göz bozukluğuyla gözlük takmaya başlayan geek aday adayıyım. Memnun oldum efenim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Erteleme Sanatı - John Perry | Kitap yorumu

John Perry en önemli zaafının erteleme olduğunu söyleyen Stanford'daki bir profesördür. Kendisinin "sistematik bir erteleyici" olduğunu söylüyor. Kitabı başka önemli bir işini ertelemek isterken yazmaya başladığı bir makalenin devamı, daha geniş hali aslında. Kitabı okumadan, buraya yazmadan önce internetteki yorumlarına baktım biraz. Çoğunluk kitabın ertelemeyi bırakma hakkına olduğunu belirtmiş. Bence kitabın %90'ı ertelemenin sanata dönüşebilmesi ve sistematik erteleyicilerin yalnız olmadığı hakkında. Geri kalan kısmının belki bazı yerlerinde ertelemeyi bırakmak var.  Kitap 10 bölümden oluşuyor. 1- Sistematik Ertelem 2- Erteleme ve Mükemmelliyetçilik 3- Yapılacaklar Listesi 4- Ritmi Yakala 5- Bilgisayar ve Erteleyiciler 6- Yatay Düzenleyicileri Savunmak 7- Düşmanla İşbirliği Yapmalı mı? 8- Ek Faydalar 9- Erteleyiciler Sinir Bozucu Olmak Zorunda mı? 10- Birtakım "Derin" Sonuçlar Bu başlıklara bakınca ertelemeyi bırakm...

Dix pour cent | Menajerimi ara orjinali

Dix pour cent (%10) Fransızca dizi izleyeyim biraz da diye izlemeye başladığım ve izlemesi aşırı eğlenceli dizi. Şimdi de Türk versiyonu çekiliyor. Genel olarak ünlülerin hayatlarındaki sorunları, kaosları menajerlerin nasıl yönettiğini ve menajerlerin sorunlarını ele alıyor Türk adından da anlaşılabileceği gibi. Mathias'ın kimsenin bilmediği kızı Camille'in ajansa gelmesi ve ajansın sahibi Samuel'in bir tatile çıkmasıyla başlıyor dizi. Mathias Camille'in evine geri dönmesini isterken Camille kendine şirkette iş bulur ve Samuel de tatilinden dönemez, vefat eder. Ajansın durumu karışır. Diğer menajerlerden biri de Andrea. Kendisi biseksüel, femme fatale bir ablamazı. Dizide onun "cazibesiyle" işleyen bolca sahne var. Sağlam bir karakter. Sevgililerinden biri olan Colette de yarı Türkmüş, Işıl Kasapoğlu'nun kızı. Bu gereksiz bilgiyi de vermiş olayım. (bkz. Ophelia Kolb ) Bir de Gabriel ve Arlette var esas menajerlerimizden. Arlette eski nesil bir menajerken ...

Ağustos programı

Selamlar. Yaptığım çalışma programlarını instagramda görüp, beğenip yapamamaktan şikayetçi olanlar var. Onlara küçük bir yardımım olur diye Ağustos takvimi hazırladım. Ağustos içinde mezun da olsanız 12 de olsanız kitap bitirmek için erken bence. Yani ben Ekim sonu veya Kasım sonu kitap bitirmeye başlamıştım. O yüzden sadece konu kısmını ekledim. Mavili kısımlar da benim deneme çözdüğüm günler genelde cuma cumartesiydi. Cumayı işaretledim ben de o yüzden. Deneme çözmek için hiçbir şey bilmiyorum diyenler olabilir ama Tyt'de zamanı iyi kullanmak çok etkiliyor. Şimdiden düzenli deneme çözmek pratik kazandırır ve hızlandırır. Düzenli paragraf için de bir işaret bırakmak istemiştim ama her gün için mi koysam iki günde bir mi yapsam arada kaldım. O yüzden bir şey yapmadım dkjgldg Umarım işinize yarar. İsteğe göre her ay başında bir program hazırlamaya çalışabilirim. Programı indirmek içi buraya tıklayın.